Mansur Yavaş’tan Erdoğan’a: “Bir Günde Merhametli Oldu”
HABER: YETENEK BAĞIŞI / Kamera: DURSUN ALKAYA
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Aydın’da; “Lütfen 21 yıl önceki fotoğraflarınıza bakın. 21 yıl önce nasıl bir evde yaşadığınıza bakın ve şimdi karşılaştırın. Gerçekten yoksullara sahip çıktınız mı? torpido, evladına iş bulamayan, hemen işe koyan, üç beş maaş alanlardan mısınız, adalet mi?” söz konusu. Yavaş ayrıca, “Cumhurbaşkanımızın bugünkü açıklamasını okuyorum. ‘Siyasetteki tatlı rekabet lütfen düşmanlığa dönüşmesin’. Bir günde birden şefkate büründü.”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Aydın’da miting düzenledi. Mitinge Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı. Yavaş dedi ki:
“İNSAN ÇALIYOR AMA KARDEŞİM ÇALIŞIYOR” KAVRAMI KABUL EDİYORLAR
Biliyorsunuz Ankara’da bir jelibon belediye başkanı vardı. 23 buçuk yıl o koltukta oturdu, Ankaralıların gözünü boyadı. dedi; ‘Ben gelmezsem solcular gelir, gelmezsem böyle olur, gelmezsem böyle olur’. Ankara halkını, bütün dindarları, biraz milliyetçilik biraz da muhafazakarlık sosuyla hep kandırdılar. hatta şunu kabul ettirdiler: ‘Adam hırsızlık yapıyor ama kardeşim çalışıyor’. Ancak bizim inancımıza göre affedilmeyecek tek günah nedir? Bu doğruydu. Ne yazık ki bütün insanları kandırarak dini bir araç olarak kullanmıştır.
Ancak bu kadarını söyledik; ‘Mümin ahirete gittiğinde hangi partiye oy verdiğini sormaz.’ Kulların haklarına ortak mısın, değil misin? Göz göre göre Ankara’nın bütün kaynakları televizyon tarafından bir oğla, bir oğla veriliyor. spor Kulübü almam için beni hep oraya gönderirdi. Ankara’da Türkiye’nin en zengin 100 kişisi arasında en az 23 buçuk yıl önce işsiz kalmış zenginler var. Sadece Ankara Büyükşehir’den aldıkları eserlerle oldu. Ankara’da imar değişikliğine 1 milyar kira verildi. Yani belediye meclisinde bir karar alınır. O kişi 1 milyar lira kazanıyor. Bu haksız çıkarların devam etmesini istediler. Bu hayatın devam etmesini istiyorlardı. Hem halkı korkuttular hem de bize iftira attılar.
Dediler; personeli kaldıracaktır. İşçi almadık. Ankara Büyükşehir’in 30 bin personeli var diye kadroyu korkuttular. Avrupa’nın dördüncü büyük şehri. Yeterli değildi. dedi; ‘Yardımı kesecekler’ İnsanlar inanmadı. Yeterli değildi. Çok iftira attılar. En son sandık çare değil dediler, rakibim televizyondaydı, sıkılmadan, Allah korkusu olmadan; ‘Mansur Yavaş kazanırsa PKK’lılar sayaçları okuyacak, DHKP-C’liler su faturalarını getirecek, korkmuyor musunuz Ankaralılar?’ söz konusu. Ancak övünmesi gerekirdi; Kayseri’de defalarca belediye başkanlığı yaptım, çok başarılı oldum, bakan oldum, Ankara’yı uçuracağım vs. Ankara halkı onu tutmamış gibiydi. 10 eliyle çamur atmaya başladı.
“AYNI ZARFTAN DÖRT PUSULA GEÇERLİ, BİRİ GEÇERSİZ. DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK”
Geldik, ‘devlet bekası’ dediler. Seçim bitti, 11 büyükşehir belediyesi kazandı, Millet İttifakı. Geldiklerinde o devletin bekasının tehlike olacağını söyleyenler; Hemen gösterdik, PKK çözüm sürecinde rahatsız olmasın diye kaldırdıkları TR tabelalarının hepsini astık. Şimdi zaman zaman mevsimlik milliyetçi oluyorlar, zaman zaman da her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alıyorlar. PKK’nın oya ihtiyacı olunca ayaklarının altına alıyorlar, milliyetçi davacının oya ihtiyacı olunca başının üstüne alıyorlar. Bu nedenle, bu konu o gün kapandı.
Ama Ekrem Bey’in seçimini iptal ettiler. Biliyorsunuz Ekrem Bey’in seçimi iptal edilirken zarftan çıkan dört oy pusulası geçerli, biri geçersiz. Dünyada böyle bir örnek yok.
“GÜÇTE KALMAK İÇİN PRENS GİYSİ GİYİYORUM DİYENLER” GEREK OLDUĞUNDA HER TÜRLÜ OYUNA UYGULANIR”
Bingöl’de 33 askerimizin şehit olduğu olayın planlayıcısı Osman Öcalan; Binali Yıldırım’a ve AK Parti’ye oy versinler diye televizyona koydular. Yeterli değildi. İmralı’daki bebek katilinden mektup getiren; tekrar AK Parti’ye ve Binali Yıldırım’a oy versin diye televizyona okuttular. Bu doğru mu? İnsanlar dinlemedi. ‘İktidarda kalmak için rahip kılığına giriyorum’ diyenler, gerektiğinde her türlü oyuna başvuruyor. Her yere giderler.
Şimdi sadece İmralı’ya gittiler. İnkar ettiler. Sayın Genel Başkanımız dedi ki; Hayır, yine gittiler. Gittiler ve oraya bir hakim gitti ve konuştular. İnkar ettiler. Şimdi Diyarbakır milletvekili eski milletvekili, şimdi de AK Parti’nin adayı. Ne var diyor. Hep buluşuyoruz, hep İmralı’ya gidiyoruz, diyor. Kandil’de bir terörist diyor ki: Bu AK Parti’nin Kandil’i neden siyaset malzemesi yaptığını anlamadığımı söylüyor. “AK Parti ile kaç kez görüştük, üst düzey yöneticiler geldi, bu ülkede en çok onlarla görüşüyoruz, neden bizi şikayet ediyorlar anlamıyorum” diyor. Çünkü bu sezon bunu gerektiriyor. Seçime girerken ayrılmaları gerekir. Türk milletinin midesi bunlara doyar.
“DİKKAT VERİLDİ”
Bugün Cumhurbaşkanımızın açıklamasını okuyorum: ‘Siyasetteki tatlı rekabet lütfen düşmanlığa dönüşmesin’ diyor. Birdenbire, bir günde şefkatli oldu. Neden söylüyorsun? Gittiğim her yerde şunu söylüyorum; Rozetimizi seçildiğimiz gece çıkardık, herkese, tüm Millet İttifakı belediyelerine eşit davranmaya başladık. Bu tarafta kimsenin şikayeti yok, bize oy vermeyenlere de bir şey demedik, hepsini kucakladık. Ankara’da seçim propagandası yaparken şöyle diyordum: Bana oy vermeyenlere pişman olacağımı düşündüm. Mitingdeki herkes ne demek istediğine bakıyordu. Yarın diyeceksiniz ki bizi denedikten sonra ‘Aman Allah’ım beni kandırdılar bilsem ben de oy verirdim’ dedim. Yine Türk milletinin 85 milyon bireysel kimliği olan herkes başımızın tacıdır. Kimseyi ayırmayacağız.
“21 yıl önce hangi evde, hangi mahallede oturuyordunuz, bakın şimdi karşılaştırın”
Onlara soruyorum: Lütfen 21 yıl önceki fotoğraflarınıza bakın. 21 yıl önce hangi mahallede yaşadığınıza bir bakın ve bugünü karşılaştırın. Gerçekten fakir fakirle ilgilendin mi? Yoksa işine torpido ile gelen, çocuğu için iş kaygısı taşımayan, hemen işe koyan ayrıcalıklılardan mısınız? Ya adalet? Adalet nerede? Seçilmeden önce dediler ki; Ömer gibi geldiler biz kendi işimizde farklı mumlar kullanırız dedik. Dün Çevre Bakanı diyor ki; Seçim propagandasına uçağınızla mı gidiyorsunuz? Evet diyor, nedir bu? Nereden geldiler?”